Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

NAMAZ VE ORUÇ HAKKINDA BAZI HÜKÜMLER → ← NÜFUS PLANLAMASI HÜKÜMLERİ

DEVLETİN YAPTIĞI CADDELERİN HÜKÜMLERİ

65- İnsanların, devlet tarafından el konularak yola dönüştürülmüş şahsi emlak ve evlerinden geçen cadde ve kaldırımları kullanmak caizdir. Elbette biri bu yollardan herhangi birinin devlet tarafından zorla alındığını, sahibine ise herhangi bir zarar veya benzeri bir karşılık ödenmediğini, dolayısıyla onun rızası alınmadan mülkünün yola çevrildiğini bilirse, bu yol gasp edilmiş mal hükmündedir. Dolayısıyla orada her türlü tasarruf hatta oradan geçmez caiz olmaz. Ancak sahibi veya sahibinin velisi –baba, cet veya onun tarafında atanmış kayyum- razı edilirse kullanılabilir. Oranın sahibini tanınmazsa, sahibi bilinmeyen mal hükmünü taşır. Dolayısıyla onun hakkında müctehidin izni alınmalıdır. Bu konudan bu tür arsaların geriye kalan bölümlerinin hükmü de anlaşılmaktadır. Sahibinin izni olmaksızın onları kullanmak caiz değildir.

66-
Camiler, hüseyniyeler, mezarlıklar ve diğer genel vakıf alanlarına ait yerlerde dolaşmak, oturmak ve benzeri tasarruflar caizdir. Lakin medreseler ve benzeri özel vakıf alanlarında, ancak kendileri için vakıf yapılmış olan kimdeler, bu tür tasarruflarda bulunabilir. Diğerlerinin tasarrufları sakıncalıdır.

67-
Cadde ve yol üstündeki mescitlerin yeri vakıf olmaktan çıkmaz. Fakat cami ile ilgili hükümler onlar için geçerli değildir. Örneğin, onu necis etmek haram değildir; oradaki necaseti temizlemek vacip değildir; cünüplü kimse hayız ve nifas kanı gören kadın orada durabilir.
Fakat bu tür mescitlerin geri kalan bölümleri eğer cami unvanını kaybetmemişse, cami ile ilgili bütün hükümler onlar için de geçerli olur. Ama cami unvanından çıkmışsa -örneğin, zalim biri orasını dükkâna veya eve dönüştürmüşse- cami hükümleri onun için geçerli olmaz. Helal olması şartıyla ondan her şekilde faydalanılabilir. Ancak bu tür faydalanmalar, oranın gasp edilmesini onaylamak sayılırsa, bu caiz olmaz.

68-
Cami yıkıldıktan sonra yerde kalan taş, ağaç demir aydınlatıcı, ısıtıcı, soğutucu vb. camiye vakfedilmişse başka bir camide kullanılmalıdır. Bu mümkün olmazsa, umumun yararına olan işlerde kullanılmalıdır. Onları ancak satarak yararlanmak mümkün olursa, oranın sorumlusu onları satar ve parasını başka bir caminin ihtiyaçlarında kullanır.
Caminin yerde kalan kalıntıları onun mülkü olursa, mesela camiye vakfedilmiş bir şeyin gelirlerinden satın alınmışsa, bu kalıntıların başka bir camiye masraf edilmesi vacip olmaz. Oranın sorumlusu -veya tasarruf hakkı olan kimseler- uygun gördüğünde onları satarak ücretini başka bir camiye kullanabilir. Zikredilen bu hüküm diğer umumi vakıflar, mesela yol üstündeki medrese ve kervansaraylar gibi yerler için de geçerlidir.

69-
Yol üstünde buluna şahsi emlakten veya umumi vakıflardan olan Müslüman mezarlıklarının hükmü geçen meselelerden anlaşılmaktadır. Bu mesele, mezarlıktan gidip gelmenin Müslüman ölülerine saygısızlık olması durumundadır. Aksi durumda oradan gidip gelmek caizdir. Fakat mezarlık şahsın mülkü veya vakıf değilse, ölülere saygısızlık olmaması şartıyla orada her türlü tasarruf sakıncasızdır.
Bu meseleden mezarlıktan geri kalan ve yolun bir parçası olmayan bölümlerin hükmü de anlaşılmaktadır. Birinci faraziyeye göre ( şahsın mülkü ise ) onlarda sahibinin izni olmadan tasarrufta bulunmak ve satmak caiz olmaz. İkinci faraziyeye göre (umumi vakıf ise) ancak sorumlusunun veya tasarruf yetkisi bulunan kimsenin izni ile satılabilir. Onun ücreti ise başka Müslüman mezarlıklarında kullanılmalıdır. Farz ihtiyat gereği bu hususta en yakın mezarlığın önceliği vardır. Üçüncü faraziyeye göre, onda tasarrufta bulunmak için kimseden izin almaya gerek yoktur. Ancak bu, başkalarının mülkünde mesela, yıkılmış mezarların kalıntılarında tasarruf etmeye sebep olmamalıdır.
NAMAZ VE ORUÇ HAKKINDA BAZI HÜKÜMLER → ← NÜFUS PLANLAMASI HÜKÜMLERİ
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français