Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » SADE BİR ANLATIMLA KADINLARA ÖZEL HÜKÜMLER

NİFAS HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ → ← HAYIZ HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ

İSTİHAZE HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ

İkinci gün annem yine her zamanki yerine oturdu ve istihaze hakkında konuşmaya başladı.
İstihaze sözcüğü annemin ağzında telaffuz edildiğinde bu kelimenin asıl harfleri zihnimde kendisini gösterdi. Zira bu kelime de hayız sözcüğünün farklı bir kalıbı idi. Dolayısıyla benim istihaze hakkındaki tasavvurum – hayız hakkında olduğu gibi – bazı özel koşullarda kadınlardan çıkan kandı. Sadece onun miktarı hayız kanından azdır.
Fatıma:İstihaze sadece kadınlara özgü müdür?
Anne: Evet.
Fatıma: O da kadınlardan çıkan bir kan mı?
Anne: Evet… Fakat…
Fatıma: Fakat ne?!
Anne: Fakat hayız veya nifas ya da yara veyahut bakirelik kanı olmaması şartıyla
Fatıma: Sözünüzün manası şu mu: Kadından çıkan ve hayız, nifas, yara veya bakirelik kanlarından biri olmayan kan, istihazedir?
Anne: Evet.
Fatıma: Bunlar, hepsi de birbirinden farklı kanlar!
Anne: Bunlardan bir kısmı kadının hamile olabilme kabiliyeti ve gençliğinden kaynaklanmaktadır. Hiç dikkat ettin mi, kadınlar yaşlandığında hayız kanı görmeleri de kesilir; çünkü artık hamile olamazlar?!
Fatıma: Yara ve nifas kanı genellikle anlaşılır. Peki, bir kadın gördüğü kanın hayız kanı değil de istihaze kanı olduğunu nasıl anlayabilir?
Anne: Hayız kanındaki özellikleri hatırlıyor musun?
Fatıma: Evet, hayız kanı genellikle kızıl renkte veya siyahtır; basınçla ve yakarak çıkar.
Anne: İstihaze kanının özellikleri genel olarak hayız kanındaki özelliklerden farklıdır.İstihaze kanı genellikle sarı renkli ve incedir; basınçsızdır ve yakmadan çıkar.
Fatıma: Kadın evlendiği ilk günde bakirelik kanı ile istihaze kanını nasıl ayırt edebilir?
Anne: Bakirelik kanı pamuğun etrafına yayılır ve kanlı bir hilal gibi onun etrafına bulaşır. Fakat istihaze kanı bazen pamuğun dış yüzünü tamamen kapsar ve bazen de onun içine kadar nüfuz eder. Bazen pamuğu da geçerek beze ulaşır.
Fatıma: Demek ki istihaze kanı pamuğun tümünü kapsayacak şekilde yayılabilir, öyle mi?
Anne: Evet, bazen de onun tümünü kapsamayabilir. Genel olarak istihaze kanı üç kısma ayrılır:
Az İstihaze: Pamuğun üzerine bulaşan ve az olduğu için onun içine nüfuz etmeyen kandır.
Normal (Orta) İstihaze: Kan pamuğa nüfuz eder ama pamuktan geçip beze ulaşmaz.
Çok İstihaze: Kan, pamuktan geçip kadınların genellikle kanı önlemek için koydukları beze de bulaşır.
Fatıma: Bu üç durumdan her birinin hükmü nedir?
Anne: Az istihazede – kılacağı namaz ister sünnet namaz olsun ister farz namaz olsun - her namaz için bir abdest almalıdır. Gusül alması gerekmez.
Norman (orta) istihazede her namaz için abdest almalı [ve her günün sabahında günlük namazlarından önce bir gusül almalıdır].
Fatıma: Bu hususta bir örnek verir misin?
Anne: Mesela; bir kadın sabah namazından önce istihaze olduğunu anladı. Kendisini yokladı ve normal (orta) istihaze sahibi olduğunu gördü. [Gusül aldıktan sonra] sabah namazı için abdest almalıdır. Onun aldığı gusül – her namaz için alacağı abdestle – o günün diğer namazları için yeterlidir. Diyelim ki ikinci gün oldu [Yine gusül alacak]. Sonra abdest alacak ve istihaze kanındaki özellikler az veya çok yönünde değişinceye kadar bu şekilde amel edecek.
Fatıma: Çok istihazenin hükmü nedir?
Anne: Çok istihazede kadın her gün üç defa gusül almalıdır. Bir gusül sabah namazı için; bir gusül – cem etmesi (art arda kılması) durumunda – öğlen ve ikindi namazı için ve bir gusül de – cem etmesi (art arda kılması) durumunda – akşam ve yatsı namazı için almalıdır.
Fatıma: Eğer iki namaz arasını açarsa hüküm ne olur?
Anne: O zaman her namaz için bir gusül almalıdır.
Fatıma:Bu hüküm çok istihazenin tüm durumları için geçerli midir?
Anne: Hayır; bu hüküm kanın sürekli olarak kesilmeden gelmesi ve pamuğun üzerinde gözükmesi durumunda geçerlidir. Fakat eğer kanın pamuk üzerinde görünmesi belli aralıkta olursa ve kadın o arada gusül alıp birkaç namaz kılacak olursa, bu durumda pamuktaki kan beze ulaştığında [guslü tekrarlamalıdır]. Mesela; diyelim ki gusül etti ve öğlen namazını kıldı. İkindi namazını kılmadan önce veya kıldığı sırada kan pamuktan geçip beze ulaştı. [Burada ikindi namazı için yeniden gusül alması vacip olur]. Fakat kanın kesilmesi sırasındaki aralık kadının birkaç namaz kılabileceği ölçüde olursa kıldığı namazlar sahihtir ve guslü tekrarlamasına gerek yoktur.
Fatıma: İstihaze bir türünden başka bir türüne dönüşebilir mi?
Anne: Evet; bazen az istihaze çok veya orta istihazeye dönüşebileceği gibi bunun tersi de mümkündür.
Fatıma: Kadın istihaze türünün değiştiğini nasıl anlayabilir?
Anne: [namazdan önce kendisini yoklamalı] ve ona göre amel etmelidir. Eğer istihazenin az olduğunu anlarsa onun hükmüne göre vazifesini yerine getirmelidir. Eğer istihazenin orta düzeyde olduğunu anlarsa onun hükümlerini uygulamalıdır ve …
Fatıma: Bakire olduğu için kendisini yoklayamayan bir kız istihaze türünün değiştiğini nasıl anlayabilir?
Anne: İstihaze türünün değiştiğine dair yakini olmadıkça önceki durumu üzere amel edecektir. Mesela; eğer onun istihazesi az istihaze idiyse ve bunun orta düzeyde bir istihazeye dönüşüp dönüşmediğinde şek ediyorsa kendisini az istihazeli kabul etmelidir. Fakat istihazesinin orta düzeyde istahazeye dönüştüğüne yakin etmesi başkadır.
Fatıma: Bu kız istihazesinin kesilip kesilmediği konusunda şek ettiğinde ne yapmalıdır?
Anne: Yine istihazesinin kesildiğine yakin etmedikçe önceki durumunu dikkate alarak amel etmelidir.
Fatıma: Kan pamuğa işlediğinde veya beze bulaştığında kadın ne yapmalıdır?
Anne: Eğer istihazesi az veya orta düzeyde ise her namazdan önce pamuğu ve bezi değiştirmesi veya temizlemesi iyidir. Eğer istihaze çok olursa imkân dâhilinde [onu değiştirmeli veya yıkamalıdır]. Eğer kendisine bir zararı yoksa gusülden sonra ve namazın sonuna kadar kan çıkmasını engellemelidir.
Fatıma: Vazifesine amel eden istihazeli bir kadın namazı hemen kılmalı mıdır?
Anne: [Evet].
Fatıma: İstihazenin hükümleri nelerdir?
Anne:İstihazenin hükümleri şunlardır:
1- Eğer istihaze az veya orta düzeydeyse, kan kesildiğinde namaz kılmak için abdest alması yeterlidir. İstihaze çok ise kan kesildiğinde namaz kılmak için gusül almalıdır.
2- Üç kısım istihazeden birine sahip olan bir kadının, abdestsiz şekilde Kur’an yazısına dokunması caiz değildir. Fakat kendi vazifesine göre abdest alırsa namazın sonuna kadarki teharetli haliyle Kur’an yazısına dokunması caiz olur.
3- İstihaze halindeki kadını boşamak sahihtir.
4- Hayızlı kadın hakkındaki bazı hükümler istihazeli kadın için geçerli değildir. Bu hükümler şunlardan ibarettir: Önden cinsel ilişkiye girmenin haram oluşu, camiye girmesi, orada durması veya oraya bir şey bırakmasının haram oluşu ve vacip secde ayetlerini okumanın haram oluşu.
5- Namaz için – abdest veya gusülle ilgili – vazifesini yerine getirmese dahiaz veya orta düzeyde istihaze gören kadının oruç tutması sahihtir. Çok istihaze konusuna gelince; müçtehitlerden bazıları çok istihazeli kadının orucunun sahih olmasını bu durumda üzerine vacip olan gusülleri yerine getirmesine koşuluna bağlamışlardır. Yani orucunun sahih olması için önceki gecenin guslünü ve o gün için gerekli gusülleri yerine getirmelidir. Fakat sahih görüş şudur: Çok istihazeli kadın vacip gusüllerini yerine getirmese dahi tutacağı oruç sahihtir.
6- Çok istihazeli bir kadının gusülden sonra abdest alması gerekmez. Ama orta düzeyde istihazeli olan bir kadının [gusülden sonra] abdest alması gerekir.
NİFAS HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ → ← HAYIZ HAKKINDA BİR SÖYLEŞİ
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français